Birçoğu oldukça garip ve “iyi ki unutulmuş” dememize sebep olacak cinsten. Büyük umutlarla tasarlansalar da günümüzde olsa yüzüne bakılmayacak bu icatlar, aslında yaratıcı zekâların bir ürünü.
Peki bu “ilginç” icatlar sahiden de o kadar ilginç mi? Gelin bakalım.
1875’te nerede bugünkü gibi klimalar?
Görmüş olduğunuz şey bir su soğutmalı yatak. Aslında elektrikli battaniye ile benzer bir işleve sahip olduğunu söyleyebiliriz. Klimaların olmadığı dönemlerde, sıcak havalarda serin bir uyku çekmek için insanlar, yatakların altına soğuk su dolaşabilen boru ağı döşüyorlarmış.
Biraz ilkel olsa da kulağa fena gelmiyor değil mi?
Müzik dinlemek bir zamanlar oldukça zahmetliymiş…
1940’larda insanlar, müzik dinlemek için radyo şapkası adını verdikleri bu garip şapkalarla dolaşıyordu. Hoparlör ve antenin içinde bulunduğu bu garip şapka, adından da anlaşılacağı gibi bir radyo görevi görüyordu. Kulaklıklar iyi ki icat edilmiş yoksa bu ağır şapkayı takmak zorunda kalabilirdik!
Yüzmeye yeni bir soluk: Bisiklet lastiği.
1920’lerin Almanya’sında görüyoruz ki çareler tükenmemiş. Bugün yüzmeye yardımcı simitler yokken insanlar, ahtapot misali bisiklet lastiklerini vücutlarına doluyorlarmış.
Düşme garantili tek tekerlekli motosiklet.
1860’lı yıllara tekrar döndüğümüzde bizi kocaman tek tekerlekli bir bisiklet karşılıyor. Aslında bu, ilk pedallı motosiklet olarak da biliniyor. Velespit adındaki bu bisikletin tasarımının neden böyle olduğuna dair bir bilgi bulunamasa da iyi ki böyle kalmamış dememek işten bile değil…
Yatarak piyano çalmak… Bu hangi arzın talebi?
Yatağa bağlı kişiler için 1930’larda özel olarak geliştirilen bu tasarım, insana kocaman bir “neden?” dedirtiyor. Kim, neden yatarak piyano çalmak istesin ki?
Demek ki alıcıları varmış… Yine de günümüze gelmemesi diğer tasarımların önünü açma açısından daha hayırlı olmuş diyebilir miyiz?
Siz hangilerini çok garip buldunuz? Yorumlarda bizimle paylaşmayı unutmayın!
İcatlarla ilgili diğer içeriklerimiz:
