Türkiye’de son 5 yılda teknolojik araçların kullanımı yöntemiyle yapılan dolandırıcılık 5 katı artış gösterdi. Bu veriler ile Türkiye dolandırıcılık olaylarının en fazla yaşandığı ülkeler konumuna geldi. Avrupa Dolandırıcılıkla Mücadele Ofisi verilerine göre teknoloji kullanımı ile yapılan dolandırıcılık girişimlerinde Türkiye ilk sırada yer alıyor. Adalet Bakanlığı verilerine göre mahkemelerdeki dava türlerine bakıldığında dolandırıcılık davalarında da son yıllarda 5 kat artış yaşandı. Peki, neden bu kadar çok dolandırıcılık arttı, uzmanlar değerlendirdi.
DİJİTAL FARKINDALIK DÜŞÜK
Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Adli Bilişim Uzmanı Prof. Dr. Ali Murat Kırık, özellikle banka dolandırıcılıkları, sahte e-ticaret siteleri, sosyal mühendislik yöntemleri ve oltalama saldırılarının, bireyleri ve kurumları hedef alarak büyük ekonomik kayıplara yol açtığını söyledi. Kırık, “Türkiye’nin bu alanda zirvede yer alması, dijital güvenlik farkındalığının yeterince gelişmemesi ve siber suçlara karşı yaptırımların ne yazık ki yetersiz kalmasıyla ilişkilendirilebilir. Siber dolandırıcılar, teknolojiyi hızla benimseyip yeni yöntemler geliştirirken, kullanıcılar ve kurumlar genellikle bu tehditlere karşı hazırlıksız yakalanmaktadır” dedi.

SAHTE ÇAĞRI MERKEZLERİ
Dolandırıcıların artmasının bir diğer nedenini de Türkiye’de dijital finansal hizmetlerin yaygınlaşmasıyla birlikte güvenlik açıklarının yeterince kapatılamamasına bağlayan Kırık, “Bankalar ve ödeme sistemleri her ne kadar güvenlik önlemlerini artırsa da, dolandırıcılar bireyleri kandırmak için sosyal mühendislik tekniklerine yönelmektedir. Özellikle sahte çağrı merkezleri aracılığıyla kişisel bilgileri ele geçiren suç grupları, kullanıcıların hesaplarını ele geçirerek büyük mağduriyetler yaratmaktadır” ifadelerini kullandı.
YASAL DÜZENLEME GEREK
“Devlet kurumları, sosyal medya platformları ve teknoloji şirketleri iş birliği yaparak dolandırıcılık girişimlerini daha hızlı tespit edip engelleyebilecek sistemler geliştirmeli” diyen Kırık, “Bu tür dolandırıcılıkları önlemek için dijital okuryazarlık ve siber güvenlik farkındalığının artırılması gerekiyor. Yasal çerçevede ise siber suçlarla ilgili cezaların caydırıcılığı artırılmalı ve uluslararası iş birlikleri güçlendirilmelidir. Bu alanda yeni bir yasanın çıkartılması şart” diyerek, açıklamalarını şöyle noktaladı:
“Kullanıcıları, kişisel bilgilerini paylaşmadan önce iki kez düşünmek, bilinmeyen numaralardan gelen aramalara ve mesajlara şüpheyle yaklaşmak, güvenilir olmayan bağlantılara tıklamaktan kaçınmak gibi basit ama etkili önlemler alınmalıdır.”

TUZAĞA DÜŞMEYİN
Tüketici Konfederasyonu Başkanı Aydın Ağaoğlu, her gün sanal ortamda siber dolandırıcıların ağına düşen vatandaşlar olduğunu belirtti. Dolandırıcıların sürekli yeni yöntemler kullanarak insanları ağına düşürdüklerini anlatan Ağaoğlu, şu uyarıları sıraladı: “Kişisel verileri koruma kanununa rağmen verilerimiz ellerine geçiyor. Bazen de bir uygulama ya da link üzerinden hesaplarımıza erişiyorlar, hesaplarımızı boşaltıyorlar, casus yazılımlar yüklüyorlar. Savcıların etkin çalışması, Meclis’in de önleyici kararlar alması gerekiyor. Bu dolandırıcılar maalesef çok yetenekli ve sürekli yeni yöntemlerle insanları dolandırıyorlar. Siber polisinin bunlara göz açtırmaması gerekiyor. Vatandaşların da bilgilendirilmesi önemli.”
Kaynak: Web Özel