Glütensiz Gıdaların Besin Değerinin Düşük, Şeker Oranının Yüksek Olduğu Ortaya Çıktı!

ABD’de yapılan yeni bir araştırma, glütensiz ürünlerin besleyici olmadığını ve çoğu zaman sağlıklı bir alternatif olarak görülmesinin gerçeği tam yansıtmadığını ortaya koydu. Çalışmaya göre glütensiz gıdalar genellikle daha fazla şeker ve kalori içerirken, protein ve lif açısından eksiklik gösteriyor.

Yapılan araştırmada glütensiz ürünlerin besin değerleri, glüten içeren muadilleriyle karşılaştırıldı. Sonuçlar ise glütensiz ürünlerin lif ve temel besin öğeleri açısından yetersiz olduğunu gösterdi. İşte detaylar!

Glütensiz gıdalardaki şeker oranı neden daha yüksek?

Üreticiler, glütensiz ürünlerde eksik olan besin öğelerini takviyelerle dengelemeye çalışsa da, bu her zaman yeterli olmuyor. Araştırmaya göre, üretim sürecinde lif eklenmesi, protein sindirimini zorlaştırabiliyor. Aynı zamanda glütensiz ürünlerde şeker oranının genellikle daha yüksek olduğu ve bu durumun uzun vadede kilo artışı ile beslenme dengesizliklerine yol açabileceği tespit edildi. 

Glütensiz ürünler, genellikle buğday, arpa, çavdar ve bazen yulaf içermediği için, bu tahıllarda bulunan bazı faydalı bileşenlerden yoksun kalabiliyor. Araştırmada, özellikle arabinoksilan gibi bağırsak sağlığını destekleyen ve kan şekeri dengesine katkı sağlayan bileşenlerin eksikliğine dikkat çekildi. Aynı zamanda glütensiz ürünlerin besin içeriğinin her zaman dengeli olmadığı vurgulandı. Bazı ürünlerin yüksek protein içerdiği ancak aynı zamanda şeker ve karbonhidrat oranlarının da yüksek olduğu tespit edildi.

Öte yandan, glütensiz beslenme yalnızca tıbbi gerekliliği olan bireyler tarafından değil, geniş bir kesim tarafından tercih ediliyor. Araştırmaya göre, ABD’de nüfusun %25’i glütensiz ürün tüketirken, bu kişilerin yalnızca %6’sında glüten hassasiyeti bulunuyor. Çölyak hastalarının oranı ise %1 seviyesinde. Yaşanan bu durum birçok kişinin glütensiz ürünleri sağlık nedeniyle değil, yaygın bir beslenme trendi olarak tükettiğini ortaya koyuyor.

Araştırmacılar, glütensiz ürünlerin besin değerini artırmak için yeni formüllerin geliştirilmesi ve bu ürünlerin farklı bileşenlerle test edilmesi gerektiğini belirtti. Aynı zamanda üretim maliyetlerinin düşürülmesi için devlet desteklerinin sağlanmasının önemine dikkat çekildi. Tüketicilerin glütensiz beslenmenin avantajları ve dezavantajları konusunda daha bilinçli hale gelmesi gerektiği vurgulandı.