Uzaylıların dünyayı ziyaret ettiği yönündeki fantastik iddialar bugüne kadar ağırlıkla ABD dış istihbarat servisi CIA veya İngiltere dış istihbarat teşkilatı MI6’in raporlarından yayınlandı. İlk kez Sovyetler Birliği (SSCB) arşivlerinden benzer yönde bilgiler ortaya çıktı. CIA’in gizliliği kaldırılan belgeleri içindeki 250 sayfalık bir KGB (Sovyetler Birliği’nin iç ve dış güvenlik mekanizmasında çatı istihbarat örgütü) raporu dikkat çekti. Gizli rapor bugüne kadar ağırlıkla Batı ülkelerindeki resmi kaynaklarda arşivlenen uzaylıların görülmesi, savaşılması ya da insanları kaçırması gibi iddiaların SSCB arşivlerinde de yer aldığını gözler önüne serdi. Söz konusu belgelere göre Sovyet askerleri uzaylılarla çatıştı ve 23 asker “taşa dönüştü.” Moskova’nın yaşananlar karşısında verdiği “Baykal Gölü’ne giriş-çıkışı kapatın” yönündeki ilk tepkisi ise halen gizemini koruyor.
BİLİM KURGU FİLMİ GİBİ
KGB belgelerine göre çatışma 1989 yılında Sovyetlerin doğusunda, Pasifik Okyanusu’na kıyısı bulunan Primorskiy Kray’ında (federal idari birim) gerçekleşti. Kray’da bulunan Dalnegorsk Askeri Üssü’nde tatbikat yapan birliklerin üzerinde, alçak seyir halindeki büyük yuvarlak bir cisim belirdi. Birliğin komutanı olan “Albay P. Prokopenko’nun direktifiyle” Sovyet birlikleri UFO’ya ateş açıp çatışmaya başladılar. Sovyetlerin kısa menzilli balistik füzeyle de ateş açması sonucunda UFO yakınlardaki bir tepenin üzerine çarparak düştü. Yuvarlak cismin içinden büyük kafalı, büyük siyah gözlere sahip beş kısa insan benzeri varlık çıktı. Söz konusu varlıklar bir araya gelerek “yuvarlak tek bir yaratık haline dönüştüler.” Yuvarlak küre giderek büyüdü ve sonunda ışık kümesi haline gelerek patladı. Bu patlamanın etkisiyle halen çatışma halinde olan 23 Sovyet askeri taşa dönüştü. Uzakta kalan askerler ise olaydan canlı kurtulmayı başardılar.
“KESİN UZAYLI” DEDİLER
UFO olduğu düşünülen büyük cisim parçalara ayrılarak askeri kargo uçaklarıyla Moskova yakınlarındaki gizli bir askeri üsse götürüldü. Bilim Akademisi Fenomoloji Araştırma Departmanı’ndan çok sayıda bilim insanı bölgeye gelerek araştırma yapmaya başladılar. Ekibin başındaki bilim insanı A. Makeyev parçalanan UFO’da tanımlanabilir nitelikte “cam parçaları, plazma kalıntıları, alfa-titanyum, berilyum ve moliben elementleri” buldu. 90’dan fazla parça ise “tanımlanamadı.” Kimyasal Çalışmalar Enstitüsü Direktörü Dr. V. Viysotiski ise cismin “dünya dışı ve üstün zekalı bir organizmanın ürünü olan teknolojik araç” olduğu yorumuna vardı. Devlet Havacılık Kurumu ise söz konusu cismin çift lazer ateşleme ünitesine, gövdesinde “yerçekimine karşı koymaya yarayan hidrolik basınç sistemine” sabit kalabilme ve hiçbir ses çıkarmadan mevcut havacılık dinamiklerine aykırı hareket edebilme gücüne sahip olduğu yorumunda bulundu. Kurum, “böylesine bir tasarım, enerji tüketimi ve dinamik kabiliyet dünyada bulunmuyor” ifadesiyle uzaylı iddiasına katıldı.
HÜCRELERİ TAŞA DÖNÜŞTÜ
Taşa dönüşen Sovyet askerlerinin otopsi raporlarında ise vücut hücrelerinin “kireç taşına benzer bir maddeye dönüştüğü” ifade edildi. Resmi raporlar derlenerek KGB tarafından Kremlin‘e gönderildi ve raporun sonuna da dönemin Sovyetler Birliği Uzay Araştırma Enstitüsü Direktörü Albert Galeev’in imzasıyla “yüzde 90 oranında dünya dışı varlıklar ve araç olduğu kanaatine varılmıştır” notu düşüldü.
BAYKAL GÖLÜ GİZEMİ
KGB belgelerinde, o donem yaşanan olayın ardından alınan bazı önlemler de dikkat çekti. Belgelere göre çatışmadan 10 dakika sonra olay Moskova’ya rapor edildi. KGB belgelerine göre Kremlin’den çıkan ilk emir ise Sibirya’nın güneyindeki İrkutsk Oblastı’nda yer alan ve dünyanın en derin gölü olarak bilinen Baykal Gölü’ne “hiçbir sivilin yaklaşılmasına izin verilmemesi” yönünde oldu. Göle giriş, çıkışlar yasaklandı. Baykal Gölü’ne yönelik neden böylesine acil bir önlem alındığına ilişkin bilgiler ise KGB belgelerinde sansürlenmiş durumda.
Kaynak: Web Özel
