
Multipl Skleroz (MS), bağışıklık sisteminin sinir hücrelerine saldırması sonucu ortaya çıkan, merkezi sinir sistemini etkileyen kronik bir nörolojik hastalık olarak tanımlanıyor. Sinir hücrelerinin etrafındaki “miyelin kılıf” zamanla hasar görürken; bu durum beyin ve omurilikten vücuda iletilen sinyallerde aksamalara neden oluyor. Türkiye’de yaklaşık 85 bin kişide MS tanısı bulunuyor. Ancak uzmanlar, hafif ve sinsi seyreden klinik formlar nedeniyle tanı almamış kişi sayısının da kayda değer olduğunu belirtiyor.
Nörolog Prof. Dr. Serkan Demir, MS hastalığının kadınlarda erkeklere oranla 2 ila 3 kat daha fazla rastlandığını ve bunun bağışıklık sisteminin kadınlarda daha aktif çalışmasından kaynaklandığını ifade ediyor. Prof. Dr. Demir, “Erken dönemde başlanan tedavi, hastalığın beyin ve omurilikte kalıcı hasar bırakmasını önleme açısından kritik. Geciken tedavi, kalıcı nörolojik engelliliğe yol açabiliyor. Ancak MS’in kesin tedavisi bulunmasa da hastalığın seyrini yavaşlatan, atakları azaltan ve engelliliği önlemeye yönelik çok sayıda tedavi seçeneği mevcut. Son 10 yılda manyetik rezonans görüntüleme (MRI) tekniklerinin gelişmesiyle birlikte lezyonların dağılımı ve büyüklüğü daha net izlenebiliyor. Ayrıca, tanı sürecinde kanda ve beyin-omurilik sıvısında (BOS) biyobelirteçlerin kullanımı da yaygınlaşıyor” diyor.
MS hastalarında umut vadeden tedavi yöntemlerinden biri de “Otolog Hematopoietik Kök Hücre Nakli (AHSCT)” olarak öne çıktığını söyleyen Demir, bu yöntemin her hasta için uygun olmadığını, ancak multidisipliner bir ekip tarafından uygun bulunan vakalarda etkili sonuçlar alındığını belirtiyor.
Hematolog Prof. Dr. Hasan Atilla Özkan de otolog kök hücre naklinin özellikle MS gibi otoimmün hastalıklarda yaygın kullanıldığını ifade ediyor. Prof. Dr. Özkan, bu naklin özellikle 45 yaş altı, hastalığın ataklarla seyreden formuna sahip ve diğer tedavilere yanıt vermeyen bireylerde daha etkili olduğunu vurgularken, “SGK kapsamında değerlendirilebilen bu tedavi, hasta onayı ve ilgili kurul raporlarıyla birlikte uygulanabiliyor. Nakil öncesinde hastanın fiziksel ve ruhsal uygunluğu değerlendiriliyor, ardından kök hücreler toplanıp bağışıklık sistemini sıfırlayan tedavi süreci başlatılıyor. Nakil sonrası ilk altı ay boyunca enfeksiyondan korunmak ve koruyucu aşıları yeniden yaptırmak gerekiyor” bilgisini veriyor.
Kaynak: Web Özel