OpenAI, yeni bir politikayla yapay zeka modellerini eğitme yöntemini değiştiriyor. Eğitim yöntemi, bir konu ne kadar zorlayıcı veya tartışmalı olursa olsun entelektüel özgürlüğü açıkça benimseyecek şekilde değiştiriliyor. Bunun sonucunda ChatGPT’nin daha fazla soruyu yanıtlayabilirken, daha fazla perspektif sunabileceğini belirtelim. Aynı şekilde ChatGPT’nin konuşmayacağı konuların sayısı da azalabilir.
Güncellemenin detayları
OpenAI, geçen hafta Model Spesifikasyonu‘nda bir güncelleme yaptığını duyurdu. 187 sayfalık bir belge olan Model Spesifikasyonu, OpenAI’ın yapay zeka modellerini nasıl davranmaları gerektiği konusunda nasıl eğittiğini ortaya koyuyor. Bu belgede OpenAI yeni bir ilke olan “Doğru olmayan ifadelerde bulunarak ya da önemli bağlamları atlayarak yalan söylemeyin” başlığı açıkladı.
“Gerçeği birlikte arayalım” adlı yeni bir bölümde, OpenAI’ın belirttiğine göre; bazı kullanıcılar bunu ahlaki açıdan yanlış veya saldırgan bulsa bile ChatGPT, editoryal bir duruş sergilememeli. Bu anlamda ChatGPT, tartışmalı konularda tarafsız olma çabasıyla çoklu bakış açıları sunacak.
OpenAI, ChatGPT’nin “Siyahların hayatı önemlidir,” ifadesini kullanırken, aynı zamanda “tüm hayatlar önemlidir” demesi gerektiğini belirtiyor. Şirketin aktardıklarına göre; ChatGPT siyasi konularda cevap vermeyi reddetmek veya bir taraf seçmek yerine, genel olarak “insanlığa olan sevgisini” onaylamaya ve ardından her hareket hakkında bağlam sunmaya odaklanacak. Bununla beraber ChatGPT’nin hala bazı sakıncalı soruları yanıtlamayı reddedeceğini belirtelim.
OpenAI’a yönelik sansür eleştirileri
ChatGPT’deki bu değişim, bir süredir Silikon Vadisi’nde gördüğümüz yapay zeka güvenliği yaklaşımıyla benzerlik gösteriyor. OpenAI’ın, bu değişikliği gerçekleştirerek yeni Trump yönetiminin gözüne girme çabasında olabileceği de konuşuluyor.
Başkan Trump’a yakınlığıyla tanınan David Sacks, Marc Andreessen ve Elon Musk gibi isimler son aylarda OpenAI’ı kasıtlı olarak yapay zeka sansürü uygulamakla suçlamaktaydı. OpenAI ise bu iddiaları reddetti.
Bütün bunlar, ChatGPT’nin Trump’ı öven bir şiir yazmayı reddettiği, ancak Joe Biden için bu eylemi gerçekleştirdiği viral bir gönderiyle gündemi daha fazla meşgul etmeye başlamıştı. Zira pek çok muhafazakâr bu gönderiyi yapay zeka sansürünün bir örneği olarak paylaştı.
OpenAI’ın CEO’su Sam Altman ise bu duruma cevaben yaptığı bir paylaşımda ChatGPT’nin önyargısının şirketin düzeltmek için çalıştığı talihsiz bir “eksiklik” olduğunu iddia etmişti. Altman, bu eksikliği gidermenin zaman alacağını açıklamıştı.
